Dede Korkut Hikayeleri | Kam Büre Bey Oğlu Bamsı Beyrek Hikayesi



Hanlar hanı Bayındır Han bir gün tüm Oğuz beylerini evinde toplamış sohbet ediyordu. Bay Büre Bey de Bayındır Han'ın sohbetine katılmıştı, herkesi oğlu ile yan yana oturmuş bir şekilde görünce ağlamaya başladı. Tüm Oğuz beyleri toplanıp neden ağladığını sordular. Bay Büre Bey söyledi: "Nasıl ağlamayayım, nasıl sızlanmayayım? Yüce Allah beni lanetlemiştir, bir oğul vermemiştir. Bir gün öleceğim, yerimde yurdumda kimse kalmayacak." dedi. Bunun üzerine tüm Oğuz beyleri ellerini açıp yüzlerini göğe çevirdiler ve Bay Büre Bey'in bir oğlu olması için Allah'a dua ettiler. Bay Bican Bey de bir kızının olmasını istiyordu ve o da Oğuz beylerinden dua etmelerini istedi. Tüm Oğuz beyleri bu sefer de Bay Bican Bey'in bir kızı olması için dua ettiler. Bay Bican Bey: "Beyler, yüce Allah bana bir kız evlat verirse siz tanık olun, benim kızım Bay Büre Bey'in oğluna beşik kertmesi olsun, eşi olsun." dedi.



Bir süre sonra Bay Büre Bey'in oğlu, Bay Bican Bey'in de bir kızı oldu. Bay Büre Bey bezirganlarını çağırdı ve oğlu büyüyene kadar ona en güzel hediyeleri bulup getirmelerini istedi. Bay Büre Bey'in oğlu Bamsı Beyrek, on beş yaşına girdi. Ata binip ava gitmek için ahıra geldi, biraz dinlenip ata binmek istiyordu. Bezirganlar da on beş sene boyunca en güzel hediyeleri bulmuş geri dönüyorlardı. Kafirler casusluk yapıp bezirganların mallarını çaldılar. Bezirganların başı tutsak oldu, diğeri de Oğuz iline kaçıp yardım istedi. Bezirgan yardım istemek için Oğuz iline varınca ahırın önünde kırk yiğidiyle oturan bir yiğit gördü, olanları anlattı. O yiğidin Bay Büre Bey'in oğlu Bamsı olduğunu bilmiyordu. Bamsı Beyrek de yerinden doğrulup kafirleri yakalamak için kırk yiğidiyle birlikte yola koyuldu. Kafirler bir yerde dinlenip paraları paylaşırken Bamsı Beyrek hepsinin kılıçtan geçirdi ve bezirganlara malları teslim etti.

Bezirganlar aldıkları malları Bay Büre Bey'e getirdiklerinde kendilerini kurtaran yiğidin Bay Büre Bey'in oğlu olduğunu anladılar ve olanları anlattılar. Bay Büre Bey duydukları karşısında çok sevindi ve tüm Oğuz beylerini toplayıp Dede Korkut'un oğluna isim vermesini istedi. Dede Korkut da cesur yiğide " Boz Aygırlı Beyrek" ismini uygun gördü.

Bamsı Beyrek bir gün avda geyik kovalarken yeşil çimlerin üzerine kurulmuş çadır gördü. Geyiği o çadırın önünde öldürdü. O çadır da Bamsı Beyrek'in beşik kertmesi Banu Çiçek'in çadırıydı. Banu Çiçek olanları gördü ve yiğitle konuşmak istedi. Konuştuklarında Banu Çiçek de yiğidin beşik kertmesi olduğunu anladı ama Beyrek'e belli etmedi. Beyrek, Banu Çiçek ile görüşmek istediğindeyse Banu Çiçek: "O öyle herkese görünmek istemez, ben onun dadısıyım,  onu görmek istersen at yarıştıralım, ok atalım ve güreşelim, beni yenersen onu da yenersin." dedi. Bunun üzerine atlarını yarıştırdılar, ok attılar ve güreştiler. Hepsini kazanan Beyrek oldu ve o zaman Banu Çiçek, yüzündeki peçesini açıp kendisini belli etti. O günden sonra düğün hazırlıkları başladı ama Banu Çiçek'in Deli Karçar adında bir kardeşi vardı. Banu Çiçek'i istemeye gelen herkesi öldürüyordu. Bu nedenle tüm Oğuz beyleri, Banu Çiçek'i istemesi için Dede Korkut'u göndermeyi uygun gördüler.

Dede Korkut herkesle vedalaşarak yola çıktı, Deli Karçar'ın olduğu yere vardı. "Allah'ın emri Peygamberin kavliyle kız kardeşini Beyrek'e istiyorum." dedi. Bunu duyan Deli Karçar, Dede Korkut'u kovalamaya başladı, tam Dede Korkut'u yakalamış vuracaktı ki eli taş kesili; çünkü Dede Korkut mübarek bir kişiydi. Bunun üzerine Deli Karçar, pişman olup Dede Korkut'tan yardım istedi. Allah'ın izniyle Dede Korkut dua etti ve Deli Karçar'ın eli düzeldi. Dede Kokut, kızı Allah'ın emri Peygamberin kavliyle aldı ve döndü. Artık düğün için her şey hazırdı. Düğüne birkaç gün kala kafirin casusları Beyrek'i ve kırk yiğidini kaçırdılar.



Beyrek'in annesi, babası, yavuklusu Banu Çiçek ve tüm Oğuz beyleri üzüntüden ağlayıp inlediler. Beyrek ortadan kaybolalı tam on altı yıl olmuştu, ne ölüsünden ne dirisinden haber gelmemişti. Banu Çiçek'in kardeşi Deli Karçar, Bayındır Han'ın huzuruna çıktı ve Beyrek'in diri haberini getirene ak akçe, ölü haberini getirene ise kız kardeşini vereceğini söyledi. Bunu duyan Yalancı oğlu Yaltacık, Beyrek'in eskiden kalma gömleğini aldı ve kana bulayıp Bayındır Han'a getirdi. Beyrek'in öldürüldüğünü söyleyerek Banu Çiçek'i almak istiyordu. Nitekim öyle de oldu, herkes Beyrek'in öldüğüne inanmıştı ama Beyrek'in babası Bay Büre Bey hariç. Bay Büre Bey, bezirganlarını toplayıp oğlunun ölü ya da diri haberini getirmelerini istedi. Bezirganlar dört bir yana dağılıp Beyrek'i aramaya başladılar. En sonunda Bayburt Hisarı'na vardıklarında Beyrek'i gördüler ve olanları anlattılar. Beyrek de ağlayıp inlemeye başladı. Kafir'in kızı Beyrek'e aşıktı, neden ağladığını sorduğunda ise Beyrek niçin ağladığını anlattı. Kafir'in kızı: "Seni buradan çıkartırsam, annene babana sağ salim ulaştığında gelip beni eş olarak alır mısın?" dedi. Beyrek de onu almak için  söz verdi ve kız, Beyrek'i ip ile kuleden aşağıya sarkıttı.

Beyrek, kafir ahırında otlamakta olan Boz Aygırını görür görmez tanıdı ve üstüne atlayıp Oğuz iline doğru yola çıktı. Herkes toplanmış Yalancı oğlu Yaltacık'ın düğünü için hazırlık yapıyordu. Beyrek de Banu Çiçek'i bularak ölmediğini söyledi ve Yalancı oğlu Yaltacık'ı bularak öldürmek istedi. Yaltacık, Beyrek'in kılıcı altına girip af dileyince Beyrek affetti. Hem kırk yiğidini kurtarmak, hem de söz verdiği gibi kafirin kızını almak için tüm Oğuz beyleri toplanıp kafir iline sefere çıktılar. Kanlı bir savaş sonucunda kafirler yenilgiye uğratıldı ve Beyrek, kafirin kızı ile kırk yiğidini alarak geri döndü.

Beyrek ve kırk yiğidi kırk yere çadır dikerek düğünlerini yaptılar. Dede Korkut da boy boyladı soy soyladı. Tüm Oğuz beylerine dua ederek şiirler söyledi.

Bamsı Beyrek hikayesi uzun olmakla birlikte bol olaylı ve bol maceralı bir hikayeydi. Sizlere kısaca özetini sunmaya çalıştım, umarım beğenmişsinizdir.

Dede Korkut Hikayeleri hakkında daha çok bilgi almak ve diğer hikayelerin özetlerini incelemek isterseniz aşağıda okumak istediğiniz yazıya tıklayarak okuyabilirsiniz. 

Dede Korkut Kimdir? Dede Korkut Hikayelerinin Önemi Nedir?

Dirse Han Oğlu Boğaç Han Hikayesi
Salur Kazan'ın Evinin Yağmalanması Hikayesi
Kam Büre Bey Oğlu Bamsı Beyrek Hikayesi
Kazan Bey'in Oğlu Uruz Bey'in Tutsak Olması Hikayesi
Deli Dumrul Hikayesi
Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı Hikayesi
Kazılık Koca Oğlu Yiğenek Hikayesi
Tepegöz Hikayesi 
Begil Oğlu Emren Hikayesi
Uşun Koca Oğlu Segrek Hikayesi 
Salur Kazan'ın Tutsak Olup Oğlu Uruz'un Çıkarması Hikayesi

7 yorum:

  1. Bir haftadır halk edebiyatı çalışmaya çalışıyorum:)) bu yazı dizisi çok iyi olmuş,elinize sağlık. Dede Korkut hikayeleri kültürümüzde oldukça değerli. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel tam da denk gelmiş o zaman, teşekkür ederim. Beğenmenize sevindim. Evet, hem edebiyatımızda hem de kültürümüzde çok önemli yere sahip. Size kolaylıklar diliyorum, iyi çalışmalar :)

      Sil
  2. Tez konum için bir aydır dede korkut hikayeleri ile yoğun bir okuma içindeydim 😊 paylaşımınız oldukça yararlı olmuş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size faydalı olmasına çok sevindim, kolaylıklar diliyorum, teşekkürler :)

      Sil
  3. SAMET BİNBAŞ22 Eylül 2018 01:03

    EYVALLAH

    YanıtlaSil
  4. Bamsı Beyrek ile Peygamberin ne alakası var acaba? Anakronizm deyip geçelim mi yani şimdi? Herkes bu hikayeleri kafasına göre mi anlatır oldu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dede Korkut Hikayeleri 10-11 yy.da yazılmış ve günümüzdeki halini alana kadar da birçok değişim yaşamıştır. 10-11. yy.da Türkler İslamiyet'i kabul etmişlerdi. Bu nedenle dini unsurların bulunması kadar doğal bir şey olamaz. Tepkinize anlam veremedim açıkçası.

      Sil

Yorumlarınız Bizim İçin Kıymetlidir, Düşüncelerinizi Paylaşırsanız Seviniriz :)

Blogger tarafından desteklenmektedir.