Dede Korkut Hikayeleri | Dirse Han Oğlu Boğaç Han Hikayesi

http://maviveedebiyat.blogspot.com.tr/

Hanlar hanı Bayındır Han bir gün tüm Oğuz beylerini toplayarak ziyafet vermek istemiş. Her yöne haber salınmış, tüm beyler toplanmış ve Bayındır Han adamlarına emretmiş: "Oğlu olanı ak çadıra oturtup ak keçeyi altına döşeyip ak koyun yahnisinden getirin, kızı olanı kızıl çadıra oturtup kızıl keçeyi altına döşeyip kızıl koyun yahnisinden getirin, oğlu ya da kızı olmayanı kara çadıra oturtup kara keçeyi altına döşeyip kara koyun yahnisinden getirin. Yerse yesin yemezse kalkıp gitsin, oğlu ya da kızı olmayanı Tanrı lanetlemiştir biz de lanetleriz." demiş.

Dirse Han adlı beyin oğlu veya kızı yokmuş, Bayındır Han'ın davetine icabet etmiş ama kara çadıra oturacağından haberi yokmuş, kırk yiğidini de alıp ziyafete katılmış. Kara çadıra oturtup kara keçeyi altına döşeyip kara koyun yahnisinden getirmişler. Dirse Han çok sinirlenmiş, Bayındır Han'ın adamlarına niçin böyle yaptıklarını sormuş, adamlar da Bayındır Han'ın emrini söylediklerinde Dirse Han, kırk yiğidini de alıp oradan ayrılmış. Eve döndüğünde hanımını çağırmış ve olanları anlatmış, öfkesini dile getirip hanımına evlat veremediği için kızmış. Hanımı da : "Bir ziyafet ver, açları doyur, çıplakları giydir, yığın yığın et koyup tüm Oğuz beylerini ve halkı çağır. Belki bir hayır dualının duası kabul olur da Tanrı bize bir evlat verir." demiş.



Dirse Han, hanımının dediklerini yapmış, büyük bir ziyafet vermiş, aç olanı doyurup çıplak olanı giydirmiş. Ziyafet sonunda herkes el açıp dua etmiş, bir nur yüzlünün duası göklere ulaşarak bir oğlan sahibi olmuşlar. Oğlanı sağlıklı bir şekilde besleyip güzelce yetiştirmişler.

Bayındır Han'ın bir boğası ve bir devesi varmış, her sene bu boğa ile deveyi güreştirirmiş, yine geleneksel güreş zamanı Dirse Han'ın oğlu arkadaşlarıyla meydanda otururken Bayındır Han'ın adamları boğayı meydana getirmişler, boğayı 6 kişi zor tutuyormuş. Boğayı meydana salmadan önce oğlanlara kaçın demişler. Diğer oğlanlar kaçarken Dirse Han'ın oğlu kaçmamış ve boğa ile karşı karşıya kalmış. Boğa oğlana saldırmış. Oğlan ile boğa amansız bir mücadeleye girişmişler, en sonunda oğlan boğayı yere devirerek boğazını kesmiş ve bunu görenler Dede Korkut'u çağırıp bu yiğide isim vermesini istemişler. Dede Korkut gelmiş ve bu cesur oğlana "Boğaç" adını uygun görmüş.

Boğaç Han çok güçlü ve cesur bir beymiş. Babası Dirse Han, oğlu Boğaç Han'a beylik vermiş. Bir süre sonra Boğaç Han, babasının kırk yiğidini görmez olmuş ve onları unutmuş. İtibarını yitiren kırk yiğit de Dirse Han'ın yanına giderek oğlu hakkında iftira etmişler. "Senin oğlun arkandan iş çevirmekte, annesi ile bir olup seni öldürmek istemekte." demişler. Dirse Han'ı oyuna getiren kırk namert, oğlunu öldürmeye ikna etmişler. Bir gün av bahanesiyle gittikleri dağda babası oku ile Boğaç Han'ı vurmuş. Avdan döndükleri sırada Boğaç Han'ın annesi oğlunu görememiş ve telaşlanmış, kırk namert de oğlun avda, diyerek kadını kandırmak istemişler ama ana yüreği kötü bir şey olduğunu hissedip kırk ince kızı yanına alarak oğlunu aramaya çıkmış.

Nehir kenarında yaralı bir şekilde oğlunu gören kadın dağ çiçeği ile sütünü karıştırarak oğlunun yarasına sürmüş. Boğaç Han kısa sürede iyileşmiş ve eski gücüne tekrar kavuşmuş. Bunu duyan kırk namert çok korkmuşlar. "Dirse Han oğlunu sağ görürse hepimizi öldürür, bu nedenle biz Dirse Han'ı kaçıralım demişler." Dirse Han'ın ellerini bağlayıp kafir illerine doğru sürüklemişler, anası da Boğaç Han'a haber götürüp babasının kaçırıldığını söylemiş. Boğaç Han bu haber üzerine kırk yiğidini alarak babasını kurtarmak için kırk namerdin peşine düşmüş. En sonunda kırk namerde yetişen Boğaç Han, babasını kurtarmak için saldırmış. Oğlunu ölü bilen Dirse Han'da bu cesur oğlana: "Yapma evladım, ben oğluma kıydım, bu cezayı hak ettim. Sen yoluna git, beni düşünme." demiş." Boğaç Han, babasına kendi öz oğlu olduğunu ve ölmediğini söyleyerek onu kırk namerdin elinden kurtarmış.

Bu haberi duyan Dede Korkut da Boğaç Han'ın bu cesurluğunu överek ona dualar etmiş. Dirse Han'da oğlu Boğaç Han'a tüm beyliğini ve tahtını vererek hatasından geri dönmüş.

Dede Kokut Hikayeleri'nin ilki olan Dirse Han Oğlu Boğaç Han hikayesinin kısa bir özetini sizlerle paylaştım. Diğer hikayeleri de bu şekilde özetleyerek Dede Kokut Hikayeleri'ni bilmeyenler için veya okumaya fırsat bulamayanlar için bu özetlerle öğrenmelerini istiyorum. İnşallah faydasını görürsünüz.



Dede Korkut Hikayeleri hakkında daha çok bilgi almak ve diğer hikayelerin özetlerini incelemek isterseniz aşağıda okumak istediğiniz yazıya tıklayarak okuyabilirsiniz. 

Dede Korkut Kimdir? Dede Korkut Hikayelerinin Önemi Nedir?
Dirse Han Oğlu Boğaç Han Hikayesi
Salur Kazan'ın Evinin Yağmalanması Hikayesi
Kam Büre Bey Oğlu Bamsı Beyrek Hikayesi
Kazan Bey'in Oğlu Uruz Bey'in Tutsak Olması Hikayesi
Deli Dumrul Hikayesi
Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı Hikayesi
Kazılık Koca Oğlu Yiğenek Hikayesi
Tepegöz Hikayesi 
Begil Oğlu Emren Hikayesi
Uşun Koca Oğlu Segrek Hikayesi 
Salur Kazan'ın Tutsak Olup Oğlu Uruz'un Çıkarması Hikayesi

13 yorum:

  1. Bu hikayelerden biraz öğrenmem lazım.Bazen hikayeyle anlatınca daha etkili oluyor.Hikaye de güzelmiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, beğenmene sevindim ablacım :) Bence de herkes öğrenmeli :)

      Sil
  2. ne güzel bir hikayeymiş. İsim olarak hep bildiğimiz ama hikayesini bilmediğimiz kim bilir daha neler var... Tabii ben en çok anneden etkilendim :) nasıl da hissetmiş bakkk filan... Bu arada blogunuza iade-i ziyarette bulundum. Bloga yorum bırakmışsınız ama abonelerde göremedim e-mail ile bloguma abone olursanız çok sevinirim. Böylece daha çok blog ziyareti yapabiliriz. teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, benim de çok sevdiğim bir hikaye. Anne yüreği işte, hissediyor :) Teşekkür ederim, beğenmenize sevindim. Ben de e-mail ile bloğunuza abone oldum. Mutlu günler :)

      Sil
  3. Oğlumla çizgi sinemasını izlemiştik.
    Çok güzel bir şekilde kaleme almışsın.
    Teşekkürler 👏👏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, beğenmenize sevindim. Oğlunuzu da öpüyorum :)

      Sil
  4. Uzun zaman önce okumuştum. Unuttuğum noktalar olmuş. Tekrar hatırlattınız. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatırlamanıza vesile olduğum için sevindim, rica ederim :)

      Sil
  5. Bir aralar masallara sarmıştım.Çocukluğumuz da ne güzel masallar vardı.Dedem Korkut masalları da bunlar arasında.Neden filmleri çekilmez ki. Miyazaki ne güzel Japon masallarını film yapıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, bizim masallarımız, destanlarımız ve efsanevi halk hikayelerimiz birçok kurgu filmi geride bırakır. Türkiye'de sinema sektörü henüz yeterli düzeyde olmadığı için bu kadar destan ve hikaye de ilgi görmüyor maalesef.

      Sil
  6. Derste bir arkadaş tanışmıştı, ayrıca okumak da iyi geldi. Ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  7. Sayın Doğan,
    Blogunuzda yayımlanan destanlardan bazılarını kaynak göstererek yazmakta olduğum MEDENİYET VE PEDAGOJİ tarihi adlı kitabıma almak istiyorum.
    İzin verip vermeyeceğiniz hususunu mail adresime bildirirseniz memnun olurum.
    Saygılarımla.
    Dr. Nusret Alperen
    nusretalperen1944@gmail.com

    YanıtlaSil

Yorumlarınız Bizim İçin Kıymetlidir, Düşüncelerinizi Paylaşırsanız Seviniriz :)

Blogger tarafından desteklenmektedir.