Kazan Bey'in Oğlu Uruz Bey'in Tutsak Olması Hikayesi


Kazan Bey bir gün tüm Oğuzların genç beylerini toplayarak ziyafet vermişti. Birçok yere çadırını diktirerek birçok beyi huzurunda kabul etmişti. Bu ziyafete oğlu Uruz Bey ile birlikte katılmıştı. Kazan Bey diğer genç beyleri gördü, hepsinin adı, şanı vardı. Kendi oğlu Uruz'a baktı henüz adı ve şanı yoktu. O zamanlar bir genç kafir başı kesmeyince, av avlamayınca isim koyulmazdı. Bu nedenle Kazan Bey oğlu Uruz'a bakınca duygulandı ve ağladı. Bunu gören Uruz da babasının niçin ağladığını merak ederek yanına gidip sordu. Kazan Bey: "Oğul oğul ey oğul! Yarın bir gün düşüp öleceğim, ardımda sen kalacaksın, on altı yaşına girdin ama henüz baş kesmedin, ava çıkmadın." dedi. Bunun üzerine Uruz: "Ağam Kazan, Atam Kazan! Oğul babadan görmeyince ne yapsın, sen beni alıp hiç ava götürdün mü, baş kestirin mi?"  dedi. Bunu duyan Kazan Bey oğluna hak verdi ve kalabalık Oğuz beylerine ziyafeti dağıtmamalarını söyleyerek oğluyla birlikte ava çıktılar.



Oğlunu yanına alıp dağda ava çıktılar, av avladılar, kuş kuşladılar, yaban geyiğini yıktılar. Uruz da babasından görerek av avladı, kuş kuşladı. Bunu gören kafirin casusları, kafir beylerine haber götürüler. Kazan Bey ile oğlu Uruz'un dağda ava çıktığını söylediler. Bu haberle birlikte binlerce kafir, Kazan Bey ile oğlu Uruz'u öldürmek için saldırıya geçtiler. Kafirin geldiğini gören Kazan Bey, oğluna dağa çıkmasını ve orada kendisini izlemesini, savaşmayı öğrenmesini istedi. Uruz her ne kadar savaşmak istese de babası izin vermediği için dağ başına çıkıp kırk yiğidiyle birlikte babasını izlemeye koyuldu. Kazan Bey de yanındaki yiğitlerle birlikte akan sudan abdest aldılar, iki rekat namaz kılıp Hz. Muhammed'e salavat getirdiler.

Büyükçe bir savaş başladı. Kazan Bey yiğitleriyle birlikte kafirleri bir bir kılıçtan geçirerek öldürüyorlardı. Uruz da kırk yiğidiyle birlikte babasını seyrediyordu ama dayanamadı ve o da babasına yardım etmek için kırk yiğidiyle birlikte savaşa katıldı. Bir yandan Kazan Bey bir yandan Uruz, kafirleri öldürüyorlardı.  Bu sırada kafirler Uruz üzerine toplandılar ve kırk yiğidini öldürerek Uruz'u tutsak ettiler. Kazan Bey'in oğlu Uruz'un esir olduğundan haberi yoktu. Kafirler Uruz'u esir alıp kaçınca Kazan Bey de düşmanı yendik zannetti. Oğlu Uruz'u bıraktığı yerde göremedi ve kaçarak annesine sığındığını düşündü. Yiğitlerini toplayıp yurduna dönen Kazan Bey, oğlu Uruz'u burada da göremedi. Uruz'un annesi, Kazan Bey'in uzun boylu hatunu Burla Hatun, oğlunu göremeyince telaşa kapıldı ve ağladı. Kazan Bey de oğlunun esir düştüğünü söylemedi, oğlunun ava devam ettiğini ve telaşlanmaması gerektiğini anlatmaya çalıştı. Oğlunu burada da göremeyen Kazan Bey, oğlunun kafirler tarafından esir alındığını anladı ve tek başına kafir üzerine gitmeye karar verdi. Oğlunu kendisi yüzünden kafire esir etmişti ve kendisi kurtarmalıydı.



Kafirlere yetişen Kazan Bey, oğlu Uruz'u gördü. Uruz da babasına geri dönmesini söyleyerek oğul için baba feda edilmez dedi ama Kazan Bey oğlunu kurtarmak için kararlıydı. Tek başına kafirlerin üzerine saldırdı, birçok kafirin başını gövdesinden ayırdı. Bu sırada kafirlerin kılıçlarından biri Kazan Bey'in gözüne denk gelerek kör etti. Kazan Bey atından düştü ve yuvarlandı.

Burla Hatun da yerinde duramıyordu, Kazan Bey ve oğlu hala geri dönmemişti. Ana yüreği dayanamadı ve o da kırk ince kızını yanına alarak kafir iline doğru yola çıkmışlardı. Kazan Bey göremediği için Burla Hatun'u tanıyamadı ama Burla Hatun kendini tanıtarak Kazan Bey'e yardım etti. Bu sırada diğer Oğuz beyleri de olanlardan haberdar olarak yola çıkmışlardı. Onlar da Kazan Bey'e yardım etmek için kafir iline vardılar.

Tüm Oğuz beyleri Kazan Bey ile birlikte akan sudan abdest alıp iki rekat namaz kıldılar ve Allah'a dua ederek kafir üzerine saldırıya geçtiler. Büyük bir savaş başladı, Kazan Bey, Kara Güne, Deli Dündar, Şir Şemseddin, Boz Aygırlı Beyrek ve Yiğenek Bey tüm kafileri bir bir kırdılar. Meydanları kafir kanları ile suladılar ve tüm kafirleri dağıtmayı başardılar. Savaş sonunda Kazan Bey, atından inerek oğlu Uruz'un elindeki ipleri çözdü ve kucaklaştılar. Tüm Oğuz beyleri büyük bir sevinç yaşadılar ve Dede Korkut gelerek boy boylayıp soy soyladı, tüm Oğuz beyleri için Allah'a dua etti ve koşmalar okudu.

Kazan Bey'in oğlu Uruz Bey'in tutsak olmasını anlatan hikayemiz bu şekilde bol savaşlı ve heyecanlı bir hikayeydi. Dede Korkut Hikayeleri hakkında daha çok bilgi almak ve diğer hikayelerin özetlerini incelemek isterseniz aşağıda okumak istediğiniz yazıya tıklayarak okuyabilirsiniz. 


9 yorum:

  1. Dede Korkut hikayeleri okumayı seviyorum. Hem tarihi, hem ders çıkarmalık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, ben de okumayı çok seviyorum. Çok bilgilendirici oluyor :)

      Sil
  2. Dehşet verici, çocukları nasıl büyütüyorlarmış illa geyik öldür, bir insanın kafasını kes! İyi ki, o dönemlerde yaşamamışız yani o dönem insanları için çok normalmiş demek kafa kesmek:(
    Çok ilginçti, teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi ki eski yüzyıllarda yaşayan insanlar daha savaşçıydı ve güce çok önem veriyorlardı. Rica ederim, okuyup yorumladığınız için teşekkür ederim :)

      Sil
  3. Dede Korkut hikayelerini seviyorum kıssadan hisse oluyor.Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız, ben de çok seviyorum bu hikayeleri, teşekkür ederim..

      Sil
  4. Çok önemli bir iş yapıyorsunuz bu önemli metinleri paylaşarak, çok teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle düşünmenize çok sevindim açıkçası, teşekkür ederim :)

      Sil
  5. Thanks a lot really it was very helpful

    YanıtlaSil

Yorumlarınız Bizim İçin Kıymetlidir, Düşüncelerinizi Paylaşırsanız Seviniriz :)

Blogger tarafından desteklenmektedir.