BİR KELİMEYİ YILLARCA BEKLEYEN ŞAİR: "YAHYA KEMAL BEYATLI"
Merhaba edebiyat severler bu
yazımda "Rindlerin Ölümü" adlı şiirini tamamlamak için bir kelimeyi
yıllarca bekleyip o kelimeyi bulduğunda şiirini tamamlayan usta şairimiz Yahya
Kemal Beyatlı'ya yer vereceğim. Yıllarca beklenen kelimeyi merak ediyorsanız okumaya devam edin lütfen :)
Bilindiği üzere Yahya Kemal şiirlerini yazarken hep aruz ölçüsünü kullanırdı, "Ok" şiiri hariç. Hece ölçüsüyle yazdığı tek şiir Ok'tur ve onun dışında kalan tüm şiirlerini aruz kalıbıyla yazmıştır. Bu yönüyle Divan edebiyatı geleneğini sürdüren bir şairimizdir.
Bilindiği üzere Yahya Kemal şiirlerini yazarken hep aruz ölçüsünü kullanırdı, "Ok" şiiri hariç. Hece ölçüsüyle yazdığı tek şiir Ok'tur ve onun dışında kalan tüm şiirlerini aruz kalıbıyla yazmıştır. Bu yönüyle Divan edebiyatı geleneğini sürdüren bir şairimizdir.
Aruz kalıbıyla şiirler yazarken Türkçe'yi aruza çok güzel
uydurmuştur. Şiirlerinde yer yer Arapça ve Farsça kelimelere de yer vermiştir.
Yahya Kemal'in şiirleri bir musiki havasındadır. Kelimelerin,
hecelerin ve seslerin uyumu şairliğinin yanında ayrı bir sanatsal yönünü ortaya
koymaktadır. Örnek olarak hepimizin aşina olduğu "Sessiz Gemi"
şiirini verebiliriz. Bildiğiniz üzere bu şiir bestelenmiş ve birçok sanatçı
tarafından da seslendirilmiştir. Bestelenmesiyle şiirdeki ses uyumları daha
kolay anlaşılıyor ve dinlerken insanı bir anlığına alıp çok uzak diyarlara
gezintiye çıkarıyor. Önce şiirimizi bir görelim ardından da dinleyelim:
SESSİZ GEMİ
(Mefulü mefailü mefailü feulün)
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce
alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli
Biçare gönüller, ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti, dönen yok seferinden.
Görüldüğü üzere Yahya kemal'in şiiri ve Müslüm
Gürses'in yorumu güzel bir birliktelik oluşturmuş. Şiir aruz kalıbıyla
yazıldığı için ve aruz kalıbına da çok güzel uydurulduğu için her söz ve kelime
yerli yerinde bize sesle birlikte güzel bir anlam şöleni sunuyor.
Ölümü bu kadar etkileyici anlatmak gerçekten usta şairimize has bir durum bence. Ölümü geri dönüşü olmayan bir gemi yolculuğuna benzeterek bu seyahate çıkanların bir daha geri dönmeyeceğini bastıra bastıra söylüyor ve ekliyor: "Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler/
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler." Dizelerin ahengi, anlamı, seçilen kelimeler... Bir şiir her yönüyle mi dört dörtlük olur, işte Yahya Kemal yazınca oluyormuş demek ki.
Yahya Kemal'in sevdiğim şiirlerinden biri de "Rindlerin Akşamı" adlı şiiridir. Bu şiirde yine aruz kalıbıyla yazılmış olup birçok musiki sanatçısı tarafından seslendirilmiştir. Gizli ve sembolik bir anlatımı benimseyen şair bize bir şeyleri anlatmak istiyor ama manayı derine gizleyerek tıpkı Divan edebiyatı şairleri gibi manayı bizim aramamızı istiyor.
RİNDLERİN AKŞAMI
(Mefailün feilatün mefailün feilün)
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.
Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince,
Ya şevk içinde harap ol ya aşk içine gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül.
Bu şiirde şair yaklaşan ölümü haber veriyor ve rindlerin ölüm karşısında dik durduğunu belirtiyor. Rind, kelime anlamı olarak dünya ve dünyalığa kıymet vermeyen, içkiye düşkün ve derbeder olmasının yanında arifane ve hikmetli bir yanı olan kişi demektir. Nasıl ki akşam olduğunda gün ölmek üzeredir, işte "Rindlerin Akşamı" şiiri de rindlerin ölümden önceki son halinden bahsediyor.
Bir de meşhur Rindlerin Ölümü" adlı şiiri görelim, hani şu yıllarca bir
kelimenin beklendiği o şiir ve ardından iki şiiri birden Serdar Tuncer'in
sesinden dinleyelim.
RİNDLERİN ÖLÜMÜ
(Feilatün feilatün feilatün falün)
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle.
Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şiraz'ı hayal ettiren ahengiyle.
Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde,
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabriyle
Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter.
Rindler için ölüm kaçınılacak veya korkulacak bir şey değildir.
Onlar ölümü son olarak da görmezler ; çünkü Yahya Kemal rindlerin ölümünü
uykusu olarak kabul eder. Yani ölüm bir son değil başka bir serüvene başlangıçtır ve
keza şiirde de söylediği gibi "Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde/ Gönlü
her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter" Aynı zamanda şair bu şiirdeki
"Serin serviler" sıfat tamlamasındaki serin kelimesini yıllarca
beklemiştir. Şiirin önceki şekli "karanlık serviler"dir; ama şair
karanlık sözcüğünün istediği anlamı ifade etmemesi sebebiyle yıllarca bu şiiri
tamamlamaz ve sonrasında serin kelimesini bularak şiiri tamamlar. Gördüğünüz
gibi Yahya Kemal şiir yazarken kelimelerin, anlamın ve ahengin uyumuna çok
dikkat eden bir şairimiz. Bu sebeple şiirleri her bakımdan hem okunduğunda hem
de bestelendiğinde kulağa hoş gelen bir yapıya sahip.
Son olarak da Yahya Kemal'in heceyle yazdığı tek
şiir olan Ok şiirine bakalım ve yazımızı noktalayalım.
OK
Yavuz Sultan Selim Han'ın önünde
Ok atan ihtiyar Bektaş Subaşı,
Bu yüksek tepeye dikti bu taşı
O gazi hünkarın mutlu günüde.
Vezir, molla, ağa, bey takım takım
Güneşli bir nisan günü ok attı.
Kimi yayı öptü, kimi fırlattı
En er kemankeşe yetti üç atım
En son Bektaş Ağa çöktü diz üstü.
Titrek elleriyle gererken yayı
Her yandan bir merak sardı alayı
Ok uçtu hedefin kalbine düştü.
Hünkar dedi Koca! Pek yaman saldın,
Eğerçi bellisin benim katımda,
Bir sır olsa gerek bu ilk atımda.
Bu sihirli oku nereden aldın?
İhtiyar elini bağrına soktu,
Dedi ki: İstanbul muhasarası
Başlarken aldım gaza yarası,
İçinden çektiğim bu altın oktu.
Evet değerli okurlar. Divan edebiyatı geleneğini devam ettiren şairimiz Yahya Kemal Beyatlı'yı ve şiirlerini inceledik. Görüldüğü üzere Yahya Kemal söz söyleme konusunda usta şairlerimizden biridir. Onun şiirleri okuyucuyu hem söze hem de müziğe doyurucu bir yapıya sahip, nitekim bestelenen şiirleri bunların en güzel örneğidir.
Yazıyı beğendiyseniz paylaşarak daha çok kişinin okumasını sağlayabilirsiniz. Diğer deneme yazılarımı okumak isterseniz de buraya tıklayabilirsiniz. Bir başka şairle ve şiirleriyle buluşmak dileğiyle hoşça kalın.
Müslüm Gürses yorumuyla şarkıyı ilk kez dinledim.Çok sağlam okumuş.Teşekkürler :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim asıl. Ben de ilk defa bugün dinledim ve güzel olduğunu düşünüp yükledim :)
SilMüslüm gürses söyleyince bi başkaaaaaaaa MÜSLÜM BABA...
SilÜstüne şair tanımam çok müthiş..Sessiz Gemi'yi Hümeyra çok güzel okumuştu, çok severim ama Dönülmez Akşamın Ufkundayız daha muhteşem tabii ki...çok severim...şiirler şarkıya dönüşünce güzel oluyorlar.
YanıtlaSilEmeğine sağlık, çok teşekkürler.
Evet Hümeyra'nın da yorumunu dinlemiştim o da çok güzeldi. Şiirlerindeki mana derinliği ve seslerin uyumu gerçekten sizin de belirttiğiniz gibi üstüne şair tanınmayacak derecede. Ben teşekkür ederim ilginiz ve güzel yorumunuz için :)
SilÇok güzel bir sunumdu Mücahit. Zevkle okudum. Zaten çok beğenirim Yahya Kemal'i. Saygı ve rahmetle anıyorum. Emeğine sağlık oğlum. Sevgilerimle :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim ablacım, beğenmenize sevindim. Ben de çok seviyorum Yahya Kemal'in şiirlerini, ahenkli ve anlamlı :)
Silİlk tanıdığım ve sevdiğim edebiyatçıdır Yahya Kemal adımı bir şiirinden almışım ayrıca yayınlarım bir gün şiiri:)
YanıtlaSilMerak ettim şimdi hangi şiirmiş, bekliyoruz :)
SilMerakını giderdim sanırım yayınıma bakarsan:)
SilHemen bakıyorum :)
SilMücahit bey, değerli yorumunuza candan teşekkürler. Değişik nedenlerle bloglarım perde indirmek durumunda kaldı. Ancak zaman zaman izlediğim dostlarımı izlemeyi sürdüreceğim. Bende blogdan sizi izlemeye alıp ara sıra göz atabilmeyi umuyorum.
YanıtlaSilSaygıyla.
Asıl ben teşekkür ederim. Hakkınızda hayırlısı olsun, ben de siz yazdıkça takip ederim elbette. Her şey gönlünüzce olsun.
Siliyi şair , okuması her defasında farklı bir his bırakır insanda , yaşadığı zamana ve hissiyata göre değişen . Belki de Divan Edebiyatına yakın olması bu hissi vermekte, emeğinize sağlık , oldukça detaylı bir çalışma olmuş.
YanıtlaSilTeşekkür ederim okuyup yorumladığınız için. Haklısınız, hem konuyu işlemesi hem de aruz kalıbı kullanması yönüyle Divan edebiyatına yakın :)
SilÇok sevdiğim şairlerden. Aziz İstanbul şiirini seviyorum. Bir kelime için senelerce beklemeside şairliğinin kalitesini gösteriyor. Paylaşım için teşekkürler :)
YanıtlaSilKesinlikle size katılıyorum, bu bekleyiş mükemmeliyetçiliğinin bir göstergesi bence de :) Teşekkürler güzel yorumunuz için :)
SilThe Poem Silent ship is beautiful written.
YanıtlaSilhttps://clickbystyle.blogspot.in/
Thank you, I follow you :)
SilMüslüm Gürses ne güzel okumuş.Sayende ilk defa dinledim..
YanıtlaSilÇok sevdiğim bir şair ve şiir kitapları herzaman kitaplığımda ön sırada yer almıştır.
Güzel ve keyifli bir yazı olmuş.Kalemine sağlık...
Evet, ben de Müslüm Gürses'in yorumunu çok beğendim.
SilŞiiri ve şiir kitaplarını sevmenizi taktir ettim, çok güzel bir şey.
Teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için, mutlu günler :)
Ne kadar da hoş anlatmışsınız . Elinize sağlık . Gerçekten şiirler çok güzel ...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, böyle düşünmenize çok sevindim doğrusu :)
SilCan Yücel Eğer Şiiri
YanıtlaSilO kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
Can Yücel Eğer Şiiri
"sessiz gemi" şiiri izmit körfezinde batan Üsküdar gemisinde vefat edenler için yazıldı. Anlamını dusunerek dinleyince daha çok etkili oluyor.
YanıtlaSilGerçekten harika bir calisma olmuş kaleminize saglik
YanıtlaSilGüzel bir çalışma ama Rindlerin akşamı şiirindeki "grup" kelimesi yanlış yazılmış gün batımı anlamında "Gurup" olarak kullanılmalıydı.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, hata düzeltildi :)
Sil