Zaman Bekçileri | 3. Bölüm Gölün İçinde Zamanın Dışında
3. Bölüm: Gölün İçinde Zamanın Dışında
Kadir ve Alastair, Rolan'ı ait olduğu evrene geri gönderdikten sonra, kasabanın meydanında bir araya geldiler. Alastair, Kadir'e daha büyük bir görevi olduğunu açıkladı.
"Paralel evrenlerin dengesini sağlamak için başka görevlerimiz de var," dedi Alastair. "Bu sefer, bizi ormanın derinliklerine götürecek bir macera bekliyor. Orada, fantastik yaratıkların hüküm sürdüğü bir bölge var. Bu yaratıklar, dengenin bozulmasına neden olan güçleri barındırıyor."
Kadir, Alastair'in sözlerinden heyecan ve biraz da korku duydu. Ancak, görevin önemini biliyordu ve kararlıydı. Hazırlıklarını tamamlayarak, Alastair ile birlikte ormanın derinliklerine doğru yola çıktılar.
Ormanın içine girdiklerinde, hava aniden değişti. Ağaçlar daha yoğun ve karanlık hale geldi, yollar daha da karmaşıklaştı. Kadir, etraflarındaki her sesin ve hareketin farkında olarak dikkatlice ilerliyordu. Bir süre sonra, ormanın içindeki gizemli bir göle ulaştılar. Gölün üzerinde, garip ve ışıldayan yaratıklar uçuşuyordu.
Alastair, Kadir'e dönerek, "Bu göl, ormanın kalbine giden bir geçittir. Ancak, geçidin kapısını açmak için göldeki yaratıklardan birinin güvenini kazanmamız gerekiyor," dedi.
Kadir, gölün kenarına yaklaştı ve ışıldayan yaratıklardan birine doğru elini uzattı. Yaratık, Kadir'in eline konarak hafifçe parladı ve konuşmaya başladı.
"Güvenimizi kazanmak istiyorsan, sana soracağımız üç soruya doğru ve dürüst cevap vermelisin," dedi yaratık. "İlk soru: En derin korkun nedir?"
Kadir, derin bir nefes alarak cevap verdi. "En derin korkum, sevdiklerimi koruyamamak ve onları kaybetmek," dedi içtenlikle.
Yaratık, Kadir'in cevabını onayladı. "İkinci soru: En büyük hayalin nedir?"
Kadir, gözlerini kısarak düşündü. "En büyük hayalim, dünyaları keşfetmek ve bu keşiflerimi insanlarla paylaşarak onların yaşamlarını daha iyi hale getirmek," dedi.
Yaratık bir kez daha parladı. "Son soru: Doğru ve yanlış arasındaki farkı nasıl anlarsın?"
Kadir, bu sorunun derinliğini düşündü. "Doğru ve yanlış, kalbimizin ve vicdanımızın sesini dinleyerek anladığımız şeylerdir. Vicdanım bana neyin doğru neyin yanlış olduğunu her zaman gösterir," dedi.
Yaratık, Kadir'in cevaplarından memnun kaldı ve gölün ortasında parlayan bir kapıya doğru yol gösterdi.
Kapıdan geçtiklerinde, kendilerini büyülü bir ormanda buldular. Bu orman, alışılmışın dışında yaratıklarla doluydu. Devasa mantarlar, uçan kediler ve ışıldayan böcekler etrafta dolaşıyordu. Ancak, en dikkat çekici olanı, dev bir ağaçtaki ejderhaydı.
Ejderha, altın rengi pulları ve büyük kanatlarıyla etkileyici bir görünüm sergiliyordu. Kadir ve Alastair'e yaklaşarak, "Buraya gelen nadir ziyaretçilerden olduğunuzu biliyorum," dedi. "Benim adım Arion. Bu ormanın koruyucusuyum. Eğer burada barışı ve dengeyi sağlamak istiyorsanız, üç görevi yerine getirmeniz gerekiyor."
Arion'un söyledikleri Kadir'i hem heyecanlandırdı hem de korkuttu. Ancak, cesaretini toplayarak, "Görevler nedir?" diye sordu.
Arion, Kadir ve Alastair'e üç farklı görevi anlattı. İlk görev, ormanın derinliklerindeki gizemli bir mağaradan bir kehanet kitabını bulmaktı. İkinci görev, ormanın karanlık tarafında kaybolmuş bir ruhu kurtarmaktı. Üçüncü ve en zorlu görev ise, ormanın kalbindeki dev bir örümceği alt etmekti.
Kadir ve Alastair, Arion'un verdiği görevleri kabul ederek yola çıktılar. İlk olarak, gizemli mağaraya doğru ilerlemeye başladılar. Mağaranın girişinde, onları bekleyen zorlu bulmacalar ve tuzaklarla karşılaştılar. Mağaraya girer girmez, zeminin altlarından çıkan devasa kökler onları sıkıştırmaya başladı. Kadir, zekasını kullanarak köklerin arasında boşluklar bularak hareket etmeyi başardı. Alastair, eski bir kehanet hakkında bildiklerini anlatarak Kadir'e rehberlik etti ve köklerin zayıf noktalarını bulmalarına yardımcı oldu.
Mağaranın derinliklerine indikçe, bir duvarın üzerine kazınmış karmaşık sembollerle karşılaştılar. Bu semboller, kehanet kitabının saklandığı yeri işaret ediyordu. Kadir, sembolleri çözmek için dikkatlice inceledi ve Alastair'in yardımıyla doğru kombinasyonu buldu. Duvarın arkasındaki gizli bölmede, kehanet kitabını bulduklarında, kitabın üzerinde parlayan semboller gördüler.
Kadir, kitabı dikkatlice alarak, ormandaki ikinci görevlerine doğru yola çıktılar. Görevleri tamamlamak için cesaret ve zekalarını birleştirmeleri gerektiğini biliyorlardı. Ancak, onları daha büyük zorlukların beklediğinin de farkındaydılar.
Zaman Bekçileri hikayesinin diğer bölümlerini okumak için aşağıdaki başlıklara tıklayabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorumlarınız Bizim İçin Kıymetlidir, Düşüncelerinizi Paylaşırsanız Seviniriz :)