ŞEMSİYENİN DE BİR BİLDİĞİ VAR


Bugün yaşananlar Elif'i haddinden fazla sinirlendirmişti. Yürürken adeta babasından intikam alırcasına yere daha sert vuruyordu. Her adımında babasının sözleri kulaklarında çınlıyordu: "Kızım neden hep şikayet ediyorsun? Elindekilere şükret, bizden daha kötü şartlarda yaşayan milyonlarca insan var." 

"Halime şükretmem gerekiyormuş muş, bizden daha kötü şartlarda yaşayan milyonlarca insan varmış mış. Haftalık verdiği para hafta ortası gelmeden bitiyor sonra da şükretmemi bekliyor." dedi içinden. Elif sinirlendikçe yağmur daha çok şiddetleniyordu sanki, kalabalık kaldırımda yürürken bir yandan da esen rüzgara inat ıslanmamak için şemsiyesini sıkıca tutuyordu. Şemsiyesine çarpan yağmur damlalarının seslerini dinlerken hızlı hızlı yürümeye devam ediyordu. 

18 yaşında olmasına rağmen daha büyük gösteriyordu ve boyu da yaşıtlarına göre uzundu. Daha uzun gözükmek için bin bir türlü tartışmalar sonucunda istediği o pahalı topuklu ayakkabıyı aldırmıştı babasına. Topuklu ayakkabıyı aldırmıştı aldırmasına ama aklı hala iki ay önce gördüğü deri cekette kalmıştı ve onu da aldırmaya kararlıydı. 

Hızlı ve sinirli yürümeye devam ederken ayakkabısının topukları bazen görme engelliler için yapılan sarı çizgilere değiyor ve ayaklarının hafif burkulup sendelemesine sebep oluyordu. Siniri üzerine bir de bu sendelemeler eklenince öfkesi daha da artıyordu. Öylesine dalgın yürüyordu ki karşıdan gelen görme engelli olan genci fark edemedi ve sert bir çarpışma oldu. Elif bu sert çarpışma sebebiyle patlama yapan sinirine dayanamayarak: "Önüne baksana be adam." dedi. Genç ani çarpışmanın şokunu atlatmaya çalışırken bir yandan da takip izi denilen çubuğunu arıyordu. Elif'in sözlerini duyduğunda cevap vermeyip susmayı tercih etmişti; çünkü bu gibi olayları daha önce birçok kez yaşadığı için ezilmeye mahkum bir vaziyette bir an önce çubuğunu bulup daha fazla ıslanmadan evine gitmek istiyordu.

Elif, gencin ellerini kaldırımda rastgele gezdirerek çubuğunu aramaya çalıştığını görünce tek suçlu kişinin kendisi olduğunu anladı ve biraz önce söylediği o sözlerden dolayı utancından kıpkırmız kesildi. Çubuğu alarak gencin eline sıkıştırdı ve bunu yaparken de: "Gerçekten özür dilerim, tamamen benim hatam, lütfen kusura bakmayın." dedi utanarak ve sessizce. Genç sessizliğini devam ettirmekte kararlıydı. Biraz önce şaşkın ve ezilmiş gibi hissettiği için susarken bu sefer de genç ve güzel bir bayan sesi duyduğu için utancından susuyordu. 

Elif tekrar özür dileyerek gencin ayağa kalmasına yardım etti ve ikisi de yağan yağmurun altında ıslanarak bekliyorlardı. Hızlıca şemsiyesini yerden alarak hem genci hem de kendini koruyacak şekilde tuttu. Genç teşekkür ederek yoluna devam etmeye başlarken Elif hem babası hakkında düşündüklerini hem de biraz önce yaptığı davranışları düşünerek büyük bir pişmanlık duydu. Şimdi daha iyi anlıyordu babasını. Şükredecek çok şeyi olduğunu şimdi daha iyi anlıyordu. Hızlıca gencin arkasından koşmaya başladı, ayakkabısı yerde biriken suları yararak kaldırıma çarpıyordu. Gence yaklaşınca yavaşladı ve "Bakar mısınız?" dedi. Genç biraz önceki o güzel sesi tanıdı ve irkilerek başını yavaşça döndürüp: "Bana mı dediniz?" diye utanarak sordu. Elif evet anlamında başını salladı ama gencin bunu göremeyeceğini sonradan fark ederek "Evet"  dedi. 

"Kendimi affettirmek istiyorum size, lütfen şemsiyemi alın ve ıslanmadan gidin evinize. Benim evim buraya çok yakın." dedi Elif. Genç şaşkın bir şekilde bu güzel sesin sahibinin güzelliğini aklında tasavvur etmeye çalışırken ne diyeceğini bilemiyordu. Dudaklarından "Gerek yok, teşekkür ederim" sözcükleri dökülürken Elif gencin elini tutarak şemsiyeyi eline bıraktı ve "Lütfen alın, sizin daha çok ihtiyacınız var. Belki başka bir zaman  yine karşılaşırız ve o zaman şemsiyemi alırım." dedi."

Genç bu güzel sesin sahibine daha fazla karşı gelemezdi, sesi gibi kokusu da çok güzel diye düşünürken teşekkür etmeyi unuttuğunu fark ederek: "Çok teşekkür ederim, zahmet ettiniz" dedi.  Elif : "Rica ederim, görüşmek üzere" diyerek ayrılırken içi huzur doluydu ve yaptığı büyük hatayı bir nebze de olsa telafi etmenin mutluluğuyla ellerini paltosunun cebine sokarak hızlı adımlarla evin yolunu tuttu. 

İkisi de ileride evlendiklerinde o günkü şemsiyeyi salonun en güzel köşesine asacaklarından habersiz yollarına devam ettiler. Bu talihsiz çarpışma ikisinin de hayatının dönüm noktası olacaktı.

Henüz çarpışmamış olanlara ithafen :)

Belki sahip olduğumuz nimetlere şükretmek için geç kalabiliriz, geç kalmadan farkına varalım ve şükredelim.

Diğer hikayelerimi okumak için buraya tıklayabilirsiniz :)

Kısa hikayemi beğendiyseniz paylaşırsanız sevinirim, sağlıcakla kalın :)

42 yorum:

  1. Kısacık ama sıcacık bir öyküydü... elinize sağlık. Şiir gibi çarpışmalar diliyorum herkese :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum güzel düşünceleriniz için :)

      Sil
  2. Râsim Özdenören ayakta alkışlar. Eline sağlık üstâd !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Yalçın hocam,teveccühünüz :)

      Sil
  3. Valla muhteşem olmuş. Kısa filmler gibi ve iç ısıtıcı bir hikaye. Tebrik ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, böyle düşünmenize sevindim :)

      Sil
  4. Önce çok kızdım Elif'e ama sonra davranış değişikliği yaptı neyse ki :) Sıcak bir hikaya olmuş.Ben de yolda çok insana çarparım ama değişen bir hayatım olmuyor.Şemsiyem yok ondan olabilir mi acaba :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim ablacım güzel düşüncen için :) Sanırım şemsiye olmadığı için, bir de öyle deneyin :)

      Sil
  5. Çok sevimli bir kısa hikaye olmuş, eline sağlık. :)

    YanıtlaSil
  6. Elinize sağlık, şemsiye bahanesi, çarpışma da aşkın cilvesi olmuş bu güzel hikayenin:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet siz de çok güzel ifade ettiniz, teşekkür ederim :)

      Sil
  7. Kalemine salık, diğer hikayelerini merakla bekliyoruz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah, yazabildikçe yüklerim :) Teşekkürler.

      Sil
  8. Ama bu çok tatlı bir hikaye olmuuş😍emeğinize sağlık 💐

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, böyle düşünmenize çok sevindim :)

      Sil
  9. Çok güzel hikaye. Kalemi sağlık.

    YanıtlaSil
  10. Eski hikayelerini de okumuştum, bu da çok şirin ve tatlış bir hikaye olmuş :) Elife önce çok kızdım ama sonra hatalarını telafi etmeye çalıştı. Ne de olsa daha 18 yaşında genç bir kız zamanla olgunlaşır diye düşünüyorum :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel içten bir yorum :) Teşekkür ediyorum güzel düşünceleriniz için. Evet, daha genç bir kız, hatasını da düzeltmek için uğraştı, zamanla bence de olgunlaşacaktır :)

      Sil
  11. Harika yüreğinize kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim güzel düşünceniz için :)

      Sil
  12. Sonu güzel biten bir hikaye.Çok güzel yazmışsın eline sağlık 😊

    YanıtlaSil
  13. Bazen bir an insanın hayatının akışını değiştiriyor işte.Şirin bir hikaye...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, kısa bir an birçok şeyi değiştirebiliyor, teşekkür ederim :)

      Sil
  14. Çok hoş ve romantik bir öykü, keşke devamı da olsaydı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kısa bir şekilde bitirmek istedim, uzun öykülerde olay örgüsü konusunda sıkıntılarım oluyor :) İleride belki daha uzun bir öykü yazabilirim, teşekkürler güzel düşünceniz için :)

      Sil
  15. Gözden kaçırdığımız onlarca güzelliği yakalamak için bazen bir tokata ihtiyacımız oluyor. Bazen ise bir hikayeye.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız bazen tokat akıllandırıyor, bu güzel yorumunuz ve düşünceniz için teşekkür ediyorum.

      Sil
  16. Çok güzel bir hikaye olmuş gerçekten çok beğendim. Hatta bir ara gözlerim doldu desem yalan olmaz. Kaleminize yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu derecede beğenmenize çok sevindim, çok teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için :)

      Sil
  17. heeey hep böyle hoş şeyler yazsan yaaaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah, bu türde daha çok yazmaya çalışacağım :)

      Sil
  18. Okuması baya güzeldi :) Yazan ellerine ve yüreğine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle düşünmenize çok sevindim, teşekkür ederim :)

      Sil
  19. Sizi, tesadüfen şemsiye yazınızla farkattim. Mutluyum; hiç tanışamayabilirdik;
    Teşekkürler, Ayşe Diken

    YanıtlaSil

Yorumlarınız Bizim İçin Kıymetlidir, Düşüncelerinizi Paylaşırsanız Seviniriz :)

Blogger tarafından desteklenmektedir.