MUM İLE PERVANENİN DESTANSI AŞKI
Merhaba edebiyat severler, yeni bir Divan edebiyatı yazısı ile karşınızdayım. Bu yazımda Divan edebiyatı şiirlerine sıkça konu olan bir aşka değineceğiz: "Pervane ve mum"
Pervane dediğimiz aslında bildiğimiz kelebektir. Kelebeğin muma duyduğu aşk öylesine derindir ki sonunda kendi varlığından vazgeçerek narin bedenini sunar mumun cılız alevine.
Eski zamanlarda günümüzdeki gibi elektrik olmadığı için insanlar gece karanlığında işlerini mum ışığında yaparlardı. Mum bir yandan etrafı aydınlatırken bir yandan da cazibesiyle kelebeği kendine doğru çekerdi. Kelebek önce mumum etrafında geniş daireler çizerek döner ve zamanla aşkı daha da alevlendikçe bu daireleri daraltarak muma yaklaştıkça yaklaşır. Kelebek muma ne kadar yaklaşırsa aşkı o derece artar ve nihayetinde mumun alevi ile ilk temasa geçerek kanadını sokar alevin içine. Bu aşık olan kelebeğin, sevgilisi mum ile ilk buluşması olur ve artık kelebek mumum müptelası olmuştur. İlk buluşmanın verdiği o müthiş zevk ile durmadan mumun etrafına döner kelebek. Bir kere aşk alevi ile yakmıştır kanadını ve yüreği de bu yangının verdiği zevk ile tutuşmaktadır. Bu aşka daha fazla dayanamayan kelebek yine daireler çizer ve aşkı had safhaya ulaştığında bir an olsun düşünmeden mumun alevine atar küçük bedenini ve kısacık ömrünü de aşkı uğruna yok eder.
Kelebek, kısacık ömrünü sevgilisi uğruna feda etmesi sebebiyle Divan edebiyatında aşığı temsil eder. Şairler, şiirlerinde kendilerini kelebek olarak gösterirler ve aşk ateşiyle can vermek istediklerini belirtirler. Bu sebeple de kelebekle mumun aşkını şiirlerine işlemeyen şair hiç yoktur neredeyse.
Aşk için canından vazgeçen kelebek ne güzel bir örnek teşkil eder bize. İsteyene ilahi aşkı anlatır, yaratan uğruna aciz bedenini sunmayı serer gözler önüne; isteyene beşeri aşkı yaşatır, bir ay yüzlüye tutulup sevmeyi öğretir delice. Siz hangisini seçersiniz bilemem ama bence en güzeli Yunus Emre'nin de dediği gibi: "Yaratılanı sevmek yaratandan ötürü." İçinde hem ilahi aşkın derinliğini barındırırken hem de beşeri aşkın en masum halini sunar bize.
Sizin bu hikaye ve yazı hakkına düşüncelerinizi de merak ediyorum, mum olup sevgilisinin yok oluşuna katlanmak mı daha zor, yoksa kelebek olup aşkından yok olmak mı? Fikirlerinizi yorumda belirtirseniz sevinirim ve yazıyı beğendiyseniz lütfen paylaşın :)
Bir başka Divan edebiyatı yazısında görüşmek üzere; sıkıntılarımız kelebeğin ömrü kadar kısa, sevincimiz kelebeğin aşkı kadar büyük olsun :)
Mum yakmanın negatifi enerjiyi giderdiği de söylenir.Teşekkürler Mücahit :)
YanıtlaSilDuymamıştım daha önce. Rica ederim :)
SilÇok güzel bir yazı,okurken keyif aldım teşekkürler..Soruya gelince; Kelebek zaten aşk duygusuyla kendinden geçmiş o'nu kimse durduramaz sonunu biliyor.Oysa Mum sadece duruyor,ışık saçıyor.Kelebeğe yaklaşma dese bile kelebek yine gelecek.O nedenle kelebeğin sonunu görmek muma çok acı vermiştir bence.Yani mum olmak daha zor diye düşünüyorum..Emeğinize sağlık
YanıtlaSilTeşekkür ederim güzel düşünceleriniz için :)
SilMumun daha çok acı çektiğini düşünmeniz de bence gayet mantıklı, elden bir şey gelmiyor ama yürek de dayanmaz bu acıya.
Okurken keyif aldığım nadir yazılardan biri. Teşekkürler
YanıtlaSilBen teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için.
SilÇok güzel bir yazı. Mum ile pervane bir çok divan şiirinde kullanılsa da her bir şiirin anlatım güzelliği, ustaca seçilen kelimeler çok farklı dünyalara götürüyor okuyanı :)
YanıtlaSilKesinlikle öyle, her yiğidin yoğurt yiyişi farklı oluyor ve her şair de olayı ayrı bir güzellikte işliyor :) Teşekkürler düşüncenizi paylaştığınız için :)
SilPervane gerçekten bile bile mi kendini ateşe atıyor yoksa bilmeden, kazara mı yanıyor zavallıcık benim ilk aklıma o geldi. Normalde her canlının temel içgüdüsü yaşamaktır çünkü tersi duygular hissetmek psikolojinin ve beyin kimyasının bozulmasıymış. Soruya gelince bence ikisi de kötü:))))ne kelebek yansın, ne mum böyle bir şeye tanık olsun. :)
YanıtlaSilEmeklerine sağlık.:)
Aşk devreye girdiğinde mantık devre dışı kalmıyor mu zaten:) Dikkat ederseniz kelebekler ışık etrafında uçmayı sever, o açıdan bilmeyerek yaptığını düşünmüyorum :) Teşekkürler düşüncenizi bizimle paylaştığınız için :)
SilLisede en çektiğim konu divan edebiyatıydı. Yazılarınız sayesinde seveceģim galiba
YanıtlaSilBöyle düşünmeniz beni çok sevindirdi, bir nebze de olsa sevdirebilirsem bu çok sevindirici olur benim için :)
SilKelebekle mumum kıssadan hissesi, derin hissiyatların tecellisidir. Son paragraf çok etkileyiciydi.
YanıtlaSilPaylaşım için teşekkürler. Sevgilerimle...
Ben teşekkür ederim güzel düşüncelerinizi bizimle paylaştığınız için :)
SilMumun o cazip aydınlığı olmasa pervane kapılıp gider mi, pervanenin o gözünü kör eden aşkı olmasa mumun aydınlığı değer kazanır mı...
YanıtlaSilFazlaca işlenen bu mazmunu anlatman ne güzel olmuş... teşekkürler:)
Siz de çok güzel özetlemişsiniz, teşekkür ederim güzel düşünceleriniz ve yorumunuz için :)
SilGüzel bir yazıydı emeğinize sağlık.Bence kelebeğin durumu daha zor aşkı için yok oluyor, aşkın ateşiyle yanarken aşkından kendini yok etmeyi seçiyor bu daha zor gibi.
YanıtlaSilTabi ki aşk ateşinde yanmak her aşığın harcı değil, düşüncenizi paylaştığınız için teşekkürler :)
SilYine çok güzel ve etkileyici bir yazı...
YanıtlaSilEdebiyatı sevmek için farklı bir şeye gerek yok, herhangi bir yazınızı okumak yetiyor :) Teşekkürler bu güzel paylaşım için.
Rica ederim ve ben de teşekkür ederim bu güzel ve içten yorumunuz için :) Beğenmenize sevindim :)
SilÖNCE SÖYLEMELİYİM GÜZEL BİR YAZI.ÜSLUBUNUZ ÇOK AKICI..
YanıtlaSilBENCE HER İKİSİ DE KENDİLERİNE YAKIŞANI YAPIYORLAR.
AŞIK MAŞUĞUN YOLUNDA KENDİNİ HELAK EDER.AMA NİCE AŞIKLAR VARDIR BU YOLDA.KİMİ ATEŞİN YOLUNDA YOK OLUR..
KİMİ MUMUN ATEŞİNDE YOK OLUR.KALEMİNİZE SAĞLIK..
Güzel ve içten yorumunuz için çok teşekkür ederim. Haklısınız aşık da maşuk da sevgisi için katlanmalı her şeye, aşk ateşiyle yanıp yok olmak da dahildir sevgiye.
SilKocaman bir gülümseyle okudum çok akıcı yazıyorsunuz :)
YanıtlaSilSevgiler ^_^
Beğenmenize ve tebessümle okumanıza memnun oldum, teşekkürler güzel yorumunuz için :)
SilAşkı bilene , aşka gönül verene çok derin ve manalı bir yazı olmuş . Elinize sağlık .
YanıtlaSilTeşekkür ederim güzel düşünceleriniz için :)
SilÇok etkileyici bir hikayeymiş :)
YanıtlaSilTeşekkürler :)
SilTasavvufta var bu hikaye.Benim de çok sevdiğim bir hikayedir.Sen de güzel aktarmışsın.Teşekkür ederiz :)
YanıtlaSilBöyle düşünmeniz beni sevindirdi, teşekkür ederim bu güzel düşünce için :)
SilPervane, muma olan aşkından, teslimiyet içinde, kendini ateşin kollarına bırakır.Karışıp dönüşerek bir olmayı seçer... Küllerinden doğuşu de anlatan bu hikayeyi çok severim ;) Teşekkürler, çok güzel bir yazıydı.
YanıtlaSilSiz de çok güzel anlatmışsınız, dediğiniz gibi pervane muma olan aşkından teslimiyet içinde yok oluyor. Teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için :)
SilBence mum olmak daha zor çünkü kendisi yüzünden kelebeğin yok oluşuna şahit oluyor ve birşey yapamıyor. Bu da bir vicdan azabı yapıyor.
YanıtlaSilGüzel bir yazı yazmışsınız, yazmaya devam edin... :)
Evet, sizin bakış açınız da çok güzel, mumun elinden bir şey gelmiyor ve sevgilisinin yok oluşunu görüyor.
SilTeşekkür ederim, beğenmenize sevindim :)